11 Eylül 2009 Cuma

Asla Sadece Bir Derbi Değildir

Hiçbir derbi asla sadece bir derbi değildir. Her zaman kazanan veya kaybeden takım için kritik sonuçları olur. Ligin henüz 5.haftası olmasına rağmen yarınki derbi de çok kritik olacak. Galatasaray'ın Temmuz ortasından beri gösterdiği yüksek performansı "henüz defanslarını test edecek derecede kuvvetli bir rakiple oynamadılar" ifadesi ile çürütmeye çalışanlar için Galatasaray hakkında yorum yapılacak maç yarınki derbi. Öte yandan, Şampiyonlar Ligi'ne direkt girdiği için henüz Avrupa Kupası maçı yapmayan ama buna rağmen ligde oynadığı maçlarda dökülen Beşiktaş için ilk 4 haftayı bir kalemde unutturacak maç yarınki derbi.

Çok geniş, aynı anda 2 takım çıkar, rotasyon çok rahat yapılıyor denilen Galatasaray kadrosuna yavaş yavaş nazar değmeye başladı. Sakatlanması artık haber değeri taşımayan Linderoth, yarı müzmin sakat Aydın, "cam adam" lakabını Kayseri'de hatırlayan Gökhan Zan ve her Beşiktaş maçı olaylı geçen Ayhan yarın kadroda yoklar. Elano'nun 24 saat süren bir yolculuktan sonra bu gece Istanbul'a inmesi ve Kewell'in milli takım kampına gitmeyip Florya'da çalışması Rijkaard'ı mecbur bırakacaktır. Leo Franco'nun önüne Sabri-Servet-Emre Aşık-Hakan Balta dörtlüsünü koyacak olan Rijkaard, orta sahayı Mehmet Topal ve Mustafa Sarp ile sağlamlaştırıp önlerine Kewell-Arda-Keita üçlüsünü sürecektir. En uçta da hafta içi San Marino'ya halı saha maçında 4 gol atan moralli Baros. Gidişata göre Elano ve Nonda kartlarının yanında Caner Erkin süprizini de görebiliriz.

Suyun öbür tarafında, Ümraniye'de, bütün planlar kötü gidişata son vermek üzere yapılıyor. Ilk 4 maçtaki 1 galibiyet+3 beraberlik performansına arka arkaya alınacak Galatasaray ve M.United mağlubiyetleri de eklenirse ortalık karışacaktır. Salı günü M.United'i yenmek çok kolay olmadığından Beşiktaş için yarınkı maçtan yenilmeden çıkmak çok önemli. Derbi tecrübe işidir diyerek sakatlığı geçen Rüştü'yü kaleye gönderecek olan Denizli, Erhan-Sivok-Ferrari-I.Üzülmez dörtlüsünü tercih edecektir. Sivok ve Ferrari'nin önüne Ernst ve Fink ikilisini koyup önlerinde de yeni kurtarıcısı Tabata'yı koyacaktır. Sağda Holosko, solda Serdar Özkan ve ilerde Nihat. Tello'nun da Elano gibi Güney Amerika'dan bu akşam dönmesi ve 6 yabancı sınırlaması yüzünden kulubede bekleyecek olan Bobo. Sakatlıktan yeni çıkan Yusuf Şimşek yine Denizli'nin ikinci yarıdaki anahtarı olacaktır. Mağlup duruma düşerse Nobre, Bobo ve Tello. Tabi yabancı sınırlaması yüzünden geçen sene sıkça gördüğümüz 2 değişiklik yöntemini yarın da göreceğiz.

Şiddetli yağmur altında oynanması beklenen maç 21:00'de. Üstü portatif bir şekilde kapanan ve Anadolu'daki şehir statlarına benzeyen eski açık, yönetimin dağıtacağı yagmurluklar ile tek renk olması muhtemel yeni açık. Galatasaray tribünlerinde herhangi bir koreografi hazırlığı yok (varsa da gizli yürütülüyor). Beşiktaş taraftarı ise kendilerine verilecek olan yağmurlukları giyecek mi henüz belli değil.

Galatasaray kazanırsa 5'te 5 yapıp iyice havaya girecek. Beşiktaş'ta ise M.United maçına da bağlı olarak teknik direktör ve yönetim değişikliği gündeme gelecektir. Beşiktaş kazanırsa ilk 4 haftaki performans unutulacak ve Galatasaray'ın fiyakası bozulacak. Ilk ciddi rakibe kaybedildiği için Galatasaray taraftarında hayal kırıklığı yüksek seviyelere çıkacak. Beraberlik halinde ise üzülen taraf yine Galatasaray olacak.

Asla sadece bir derbi değildir. Yarın da olmayacaktr...

Kapüşonlu Yağmurluk

Cumartesi günkü derbi öncesi bir yanda yağmur uyarıları, bir yanda gazetelerdeki erteleme kolpaları. Ali Sami Yen'de kısmen üstü kapatılan eski açık tribündekiler rahat fakat yeni açıktakiler ve eski açığın hala "açık" bölümünde oturacak olan Beşiktaşlılar ne yapacak ? İşte bu sorunun cevabı Galatasaray yönetiminden geldi. Hem yeni açıktaki Galatasaraylılar'a hem de eski açıktaki Beşiktaşlılar'a tribün girişlerinde kapüşonlu yağmurluk dağıtılacağı açıklandı. Galatasaray yönetiminin bu jesti karşısında, zaten her daim "alayına isyan" pozisyonunda olan Beşiktaş taraftarı, yönetimin dağıtacağı yağmurluklara tenezzül etmeyecektir. Gerekirse çıplak gelirler, yine de o yağmurlukları giymezler. Bu arada dağıtılacak yağmurlukların rengi de merak konusu. Yeni açığa kırmızı verip Beşiktaşlılar'a sarı mı verirler acaba ?

10 Eylül 2009 Perşembe

Yazık

5.dakikada golü de bulduktan sonra kimse böyle sonlanacağını tahmin etmiyordu maçın. Golden sonra sürekli arkaya yaslanıp atak yemeler, saçma sapan defans hataları, bireysel gayretler dışında rakibi zorlayamamak... Özellikle ikinci yarı tam bir kör dövüşüydü. Terim'in Önder'i çıkarıp Ceyhun'u defansa çekmesiyle orta sahada tek kalan Emre'nin beyhude çabaları. Topu ayağına alınca 4 kişiyi arka arkaya çalımlayıp kendine şans yaratmaya çalışan Arda'nın çırpınışları. Rakip defans içinde kaybolan Tuncay, Semih ve Sercan. Bu kadar olumsuz bir tabloya rağmen biri direkten dönen 5-6 tane yüzde yüzlük gol pozisyonu da vardı ama olmadı.

Bir yanda gelen şehit haberleri, bir yanda yağmur suyundan boğulan vatandaşlar, göçen yollar, yıkılan evler, yağmalanan fabrikalar, kargo arabaları, dükkanlar... Tebessüm etmenin bile zor olduğu bir gecede Afrika 2010'a gitme şansımız da uçup gitti. Ne yazsak boş...

9 Eylül 2009 Çarşamba

Orda Olmamız Lazım

Özellikle 2008'deki tüm dünyayı hayran bırakan geri dönüşlerimizden ve gollerimizden sonra 2010'da olmamak herkesi çok üzecek. 1 sene önce, 10 Eylül 2008'de Kadıköy'de Belçika ile 1-1 berabere kaldığımız maçta söndü umutlarımız. Estonya ile deplasmanda berabere kalmak veya Ispanya'ya içerde dışarda kaybetmek planlar dahilindeydi ama içerde Belçika ile berabere kalmak alt üst etti hesapları. Bosna'nın beklenmeyen performansı da tuz biber ekti bütün bunlara. Şimdi rakip deplasmanda Bosna ama bu akşam kazansak dahi yetmeyecek. Bosna'nın deplasmanda Estonya'ya veya evinde Ispanya'ya puan kaybetmesini bekleyeceğiz. Ilk bakışta Ispanya maçı zorlu gözükebilir lakin grubun son maçında, kupaya gitmeyi garantilemiş bir İspanya'ya ne kadar umut bağlamamız lazım onu kestirmek zor.

Bu akşam galibiyet dışında bir sonuç zaten bizim hesap yaptığımız kalem ve kağıtları çekmeceye kaldırmamıza sebep olacak. Önce galip geleceğiz, sonra hesaba kitaba devam edeceğiz. 21:00'deki maç Fox Tv'de. Sakatlanan Gökhan Zan ve Kazım'ın yerine Önder ve Semih kadroda. Afrika'da olmamız lazım. Bu akşam kazanıp dua etmeye başlamamız lazım...

8 Eylül 2009 Salı

Eski Açık

1,5 ay kadar önce üstü kapatılma kararı alınan Eski Açık tribünde inşaat son hız devam ediyor. Görünen o ki, üst tarafı ayakta tutmaya yarayacak direkler seyir zevkini bozacak ve Godfather, Street Fighter, Metrobus gibi dev koreografileri imkansız hale getirecek. 1.200 kişilik misafir taraftar tribünün üstünün açık bırakılması ise ilginç. Hazırlıklar son aşamada, 12 Eylül Cumartesi günü oynanacak olan Beşiktaş maçında tüm inşaat bitmiş olur...



7 Eylül 2009 Pazartesi

Kayseri

İdman maçı olsun, sakatlık olmasın, cezalı çıkmasın dedik ama olmadı. Takımın hem kafaca hem de vücut olarak çok yorulduğu bir maç oldu. Kayseri'deki berbat zemini bile bile buraya milli maçı alan zihniyet (ki Fatih Terim yaptığı açıklamada zeminin böyle olduğunu biliyorduk diyerek işi üstüne aldı) herhalde bu sakatlıkların da tedavisini bulacaktır. Milli takımın hücum hattının etkili olacağını zaten biliyorduk ama defansta ne kadar sağlam olacaktık, onu bilmiyorduk. Bu saatten sonra 3 maçın 3'ünü de kazanbilir Türkiye, o çok zor değil. Ama Bosna'nın bizim dışımızda bir maçtan daha puan kaybetmesi biraz zor gibi gözüküyor.