13 Şubat 2010 Cumartesi

Kamp

Bu sene başında Rijkaard'ın aldığı kararla maçtan önce Florya'da kampa girme dönemi kapanmıştı. Avrupa'da zaten görmediğimiz bu uygulamayı Türkiye'de ilk defa uygulayan takım oldu Galatasaray. Maçtan bir gün önce yapılan son idmandan sonra futbolcular evlerine gidiyor, maç sabahı tesislerde buluşuyorlardı.

Futbolcu açısından bakıldığı zaman çok olumlu bir gelişme. Evli de olsa, bekar da olsa, ailesiyle de yaşasa, arkadaşıyla da yaşasa herkesin ilk tercihi kendi evinde, kendi yatağında uyumasıdır. Teknik direktör açısından baktığınız zamansa, hoca, maçtan bir gece önce futbolcuların gözünün önünde olmasını ister (en azından Türkiye'de istiyorlar). Ama zaten bu işten ekmek yiyorsanız ve ekmek paranızı çıkaracağınız en önemli günden bir gece önce kendinize bakmıyorsanız kaybetmeye mahkumsunuz. Dolayısıyla, motivasyonu çok yüksek, önemli maçlar dışında (ki o maçlardan önce yapacağınız kamp sadece o maç için ayrıca bir motivasyon kaynağı olabilir) maç öncesi kampa girmenin çok da gerekli olmadığını düşünüyorum ben de.

Rijkaard bu sene maç öncesi kamp yaptırmadı ama herhalde devre arası kamp yapılan Antalya'yı çok sevdi. Ligdeki Denizli maçından sonra Istanbul'a dönmeyip takımı direkt Antalya'ya geçiren hoca, bu sefer de hükmen kazanılacak Ankaraspor maçını fırsat bilip takımı yine Antalya'ya kaçırdı. 16'sına kadar Antalya'da kalacaklar, ordan Madrid'e.

Üç hedeften birinin gittiği bu dönemde ikinci hedefin de gitme olasılığı yüksek gözüküyor. Artık kabak tadı veren sakatlıklar ve zaman zaman Rijkaard'ın şaşırtan oyuncu tercihleri hem oyuncular hem de taraftarı sarsmış durumda. Bu üç günlük Antalya kampının "herkese" yararlı olmasını dilemekten ve 18 Şubat'ı beklemekten başka yapacak şey yok...

10 Şubat 2010 Çarşamba

Bir Reklam: ALS İçin Futbol Kitabı


Geliri tamamen ALS MNH Derneği'ne bağışlanacak olan bir futbol kitabı projesi...
Anadolu futbolunu yazan bloggerlar olarak en büyük çabamız sesimizi duyurmaksa, sadece ama sadece Anadolu üzerindeki ilgisizliği biraz olsun kırabilmekse; sadece blog satırlarından değil; sahaflardan, kitapçılardan da insanlara seslenmeliyiz. Bunun için birkaç kitap yazıldı Türkiye'de, lakin çok büyük kitlelere ses duyurulamadı, Anadolu içinse hala aynı tas aynı hamam! İlgisizlik had safhada...
Bizler, biliyoruz ki Anadolu'da büyük bir potansiyel, lakin büyük olumsuz koşullar var. Bu olumsuz koşullardan birisi de,bilgisizlik. Madem takımını destekliyorsun, madem kalemine sarılıyorsun; sen de katıl! Destek ver...
Takımına dair yazabileceğin şeyleri, insanların ilgisini çekeceğini düşündüğün yönlerini; geçmişi, bugünü ve yarını harmanlayıp yaz...
Sayfa sayısı konusunda bir kısıtlama olmamakla beraber, 10 - 15 civarı bir sayfa sayısı olursa iyi olur. Yazı konusu olarak belli bir kıstasımız yok, sadece okuyanın gözünde takımın eskiden bulunduğu ve şimdi içinde olduğu koşullar, futbolun ana şartı taraftar, oyuncular gibi futbol ögeleri canlanmalı.
Futbol bizimle güzel, futbolu güzelleştirmek de bizim elimizde! Yazıları yollamak veya projeye dair bilgiler almak için adres:flagg.a@gmail.com
FacebookGrubumuz: http://getir.net/kvo

7 Şubat 2010 Pazar

Atsa Ne Olacak ?



85'ten sonra Emre Çolak veya Keita kaçırdıklarını atsa ne olacaktı ki ? Çarşamba günü kupa rövanşına da, 10 gün sonra Vicente Calderon'a da, 14 gün sonra İnönü'ye de aynı tertiple çıkacak Galatasaray. Takımdaki tüm gerçek santraforlar sakat, normalde onları besleyip rakip defansın arasında kendini kaybettirip gol atması gerekenler forvet. Arda'dan, Keita'dan, Dos Santos'tan belki bir ya da iki maçlık forvet oynamasını bekleyebilirsiniz ama bunu bir alışkanlık haline getirmek (görünen o ki Galatasaray en az 5 maç daha bu şekilde oynayacak) uzun vadede Galatasaray'a kaybettirecek.

Berbat bir zemin, yıllardır önce beraberliği düşünüp büyük takım olmayı hedefleyen bir rakip ve kaybolan umutlar. Sezon başında maç başına 3,5 gol ortalamasıyla oynayan Galatasaray son 4 maçta sadece 2 gol atarken yine sezon başında kısır futboluyla günü kurtaran Fenerbahçe son 4 maçında 15 gol atmış. Bu akşamki olası Diyarbakır galibiyeti ile puan farkı 3 puana çıkacak. Daha 20.haftadan puan farkının 3'e çıkması konuşulacak bir nokta gibi değil gibi gözüküyor ama gidişatın değişmesi için sihirli bir değnek lazım.