29 Nisan 2010 Perşembe

14 Dakika 44 Saniye

Dün geceki maçta Inter'in topa sahip olduğu süre 14 dakika 44 saniye. Nou Camp'ta 100.000 kişinin önünde, 62 dakika 10 kişi oynayıp topa sadece 14 dakika 44 saniye hakim olup skoru 1-0'da tutmak kesinlikle takdire şayan. Yunanistan'ın Avrupa Kupası'nı kazandığı maçları hatırlayanlar, niye 9 kişi savunma yapıyorlar diye kızanlar, Inter'i korkak oynamakla suçlayanlar... Hepsi boş... Tarih Inter'in finale çıkışını ve büyük ihtimalle bu kupayı nasıl kaldırdığını yazacaktır.

Barcelona karşısında açık oyunu tercih eden Arsenal'in halini herkes gördü. Kendi evinde 3-1 kazandığı maçın rövanşında Inter'in de açık oynaması zaten dünyadaki en mantıksız olay olurdu. Daha 10.dakikadan zaman geçirme çabaları, suni gerginlikler yaratıp rakibin konsantrasyonunu bozma çalışmaları ve Jose Mourinho'nun "one man show"'u. 28'de Motta atılmasaydı da oyun aynı şekilde geçecekti zaten. Yine 8 kişi savunma yapacaklardı, yine oyunu kilitleyeceklerdi.

Bu kadar dirençli olmalarında kaleci Julio Cesar'ın da katkısı büyük şüphesiz. Iki Barcelona maçında sadece 2 gol yiyip özellikle dün akşamki maçta harikalar yaratması unutulacak gibi değil. Sonuçta Jose Mourinho tarih yazmaya devam ediyor. Madrid'deki finalden sonra Italya'ya dönmeyip Real Madrid'în başına geçmesi sürpriz olmamalı kimseye. Barcelona taraftarının en çok nefret ettiği adam olan Mourinho seneye bu kez Real Madrid'le Nou Camp'tan çıkarsa bu sefer maç bitiminde sahayı itfaiye araçlarıyla yıkar belki Katalanlar...

27 Nisan 2010 Salı

8 Haftada Fenerbahçe

23. haftada, Olimpiyat Stadı'nda Alex'in atılıp Fenerbahçe'nin 2-1 kaybettiği I.B.B maçından sonra başta bir bilen Rıdvan Dilmen olmak üzere herkes Fenerbahçe'nin lige havlu attığını ve ligin artık Galatasaray ve Bursa arasında geçeceğini söylüyordu. Aynı akşam Galatasaray, her zaman açık futbol oynayan Kasımpaşa'ya 4 tane atmış ve liderliğe yükselmişti. 28 Şubat akşamı Galatasaray 50 puanlar lider, Bursa 49 puanla ikinci, Fenerbahçe'yse 45 puanla 3.sıradaydı.

24.haftada içerde Antalya'yı 1-0'la geçen Fenerbahçe, 25.haftada Ankara'da Gençlerbirliği'yle 0-0 berabere kalıyordu. Ankara'daki taraftar "Fener gol gol gol, şampiyonluk gidiyor" tezahüratını işte bu maçta söylemeye başlamıştı. 26.haftada evinde Gaziantep'i 1-0 yenip, 27.haftada bu kez Ali Sami Yen'de 1-0 kazandı. Bir sonraki hafta içerde Kayseri'yi 2-0, akabinde Ankaraspor'u hükmen 3-0, sonra da Beşiktaş'ı Kadıköy'de 1-0 yenmeyi başardı Fenerbahçe. Pazar günü de Kasımpaşa'yı Kasımpaşa'da 1-0'la geçerek son 8 maçta (biri hükmen) gol yememeyi başaran bir takım oldu Fenerbahçe. Bu 8 maçta sadece Gençlerbirliği önünde puan kaybettiler. Onun dışında kalan 7 maçta biri hükmen olmak üzere gelen 6 galibiyet Fenerbahçe'nin liderliğini perçinledi.

Fenerbahçe şampiyon olacaksa kalan 3 maçını da kazanmalı zira bu hafta Bursa'nın evinde Kayseri'yi yenmesi çok zor değil. Haftaya da hükmen gelecek 3 puanla 6 puanı cebine koymuş olurlar. Son hafta iddiasız bir Beşiktaş'ı taraftarının önünde yenmesi de çok zor değil Bursa'nın. Yani Bursa'nın kalan 3 haftadan 9 puan çıkarma şansı bence % 85'lerde. Fenerbahçe'nin kalan Eskişehir-Ankaragücü-Trabzon 3'lüsünden 9 puan çıkarması ise aynı oranda kolay değil. Ama eğer çıkarırsa son yılların en ilginç şampiyonluklarından birini yaşayacak. Ilk 8 hafta'da 8 galibiyetle lige başlayıp son 9 haftada 9 galibiyetle ligi kapatmış olacaklar. Lig sonunda almış oldukarı 24 galibiyetin 17 tanesi ilk 8 ve son 9 hafta gelmiş olacak...