26 Haziran 2010 Cumartesi

Grup Maçlarının Ardından

48 grup maçıyla birlikte kupanın ilk bölümü sona erdi. Her takım 3 tane maçını yaptı ve turnuvaya katılan 32 takımdan 16'sı tamam derken, 16'sı devam dedi. Ilk maçlardakı kısırlık ve sıkıcılık ikinci ve üçüncü maçlara sirayet etmedi de dünya kupası izlediğimizin farkına vardık.

Fransa, Italya ve Danimarka'nın elenmesi grup maçlarının kağıt üstündeki sürprizleriydi. Ilk maçında Ispanya'yı yenen Isviçre'nin ve Almanya'yı yenen Sırbistan'ın gruptan çıkamaması ise büyük hayal kırıklğı.

Arjantin ve Hollanda 3'te 3 yaparken, Honduras ve Cezayir gol atamadan, Kamerun ve Kuzey Kore 1 puan dahi alamadan kupaya veda ettiler. Gol krallığında Higuain (Arjantin), Vittek (Slovakya) ve David Villa (Ispanya) 3'er golle başı cekiyorlar. 3 golcünün takımları da 2.tura kaldıkları için artık gol kralı bu üç futbolcudan başkası olamaz gibi gözüküyor. Gol atanlar kadar yemeyenlere de değinmek lazım. Uruguay ve Portekiz takımları 3 maç sonunda gol yemeyen takımlar.

3 maçın sonunda en istikrarlı ve göze hoş gelen futbolu hiç şüphesiz Arjantin oynuyor. Sezonda leblebli gibi gol atan Messi'nin henüz golü dahi yok. Aynı şekilde Christiano Ronaldo'nun da komik bir golü olması bu iki yıldızın klüp takımlarında daha serbest, daha insiyatif alarak oynadıklarının göstergesi bence.

2.tur maçları ara vermeden devam ediyor. Önümüzdeki 4 gün, yine günde 2 maç ama bu sefer aynı saatte maçlar yok. İlk maçlar 17:00, ikinci maçlar 21:30'da.

25 Haziran 2010 Cuma

Ciao Ragazzi

2 gün önce Fransa bavullarını toplarken içten içe seviniyordum aslında. Zaten ilk maçtan beri umut da vermiyorlardı. Italya da ilk 2 maçında umut vermedi ama onlar Fransa gibi antipatik olmadığı için bir üst tura çıkmalarını istiyordum. Ayrıca bu kupada Slovakya, Paraguay gibi takımları izlemektense Italya'yı izlemeyi tercih ederdim.

Pirlo'nun yokluğunda kolu kanadı kırık olarak ilk iki maçtan 2 puan alabilen Italya dünkü maçın da ilk devresinde hemen hemen aynı eksende bir oyun oynadı. 23'te Vittek atınca 73'e kadar o golü çıkarmaya calıştılar. 73'te Vittek ikinciyi atınca bu sefer bitti dedik ama 81'de 2-1 olunca biraz umutlandık. Önce 3-1, sonra 3-2 olunca (73.dakikadan sonra 4 gol atılması da ayrıca enteresan) artık ister istemez 3-3 olmasını bekledim. Italya 90+4'te 3-3'ü bulsa, o gazla gruptan çıkıp finale kadar yürüyebilirdi.

Olmadı, Fransa'dan sonra Italya da evine döndü. 2006'nın iki finalisti de gruplarda kaldı. 2006'da finali iki Avrupa takımı oynamıştı, 2010'da finali iki Güney Amerika takımının oynama ihtimali gittikçe güçleniyor.

24 Haziran 2010 Perşembe

40 Maç

Dün oynanan 4 maçla beraber 64 maçın 40'ı geride kaldı. Bir başka deyişle "çoğu gitti, azı kaldı". Son grup maçları diye iki maçı aynı saate koymaları pek hoş olmadı ama isyan edecek bir durum yok. Bu hep böyleydi. İki gündür TRT ve TRT Haber arasında mekik dokuyoruz golleri yakalamak için.

Salı günkü maçlardan Uruguay-G.Kore, Arjantin-Meksika eşleşmeleri çıkmıştı. 3 maçta hiç gol yemeyen Lugano'lu Uruguay, hızlı bir takım olan G.Kore karşısında zorlansa da kazanır gibi geliyor. Öte yandan Arjantin'in Meksika'yı geçerken pek zorlanacağını sanmıyorum.

Dünkü maçlardan da Almanya-Ingiltere ve Amerika-Gana eşleşmeleri çıktı. Fransa ve Italya ile birlikte perişanları oynayan Ingiltere'nin Almanya karşısında tutunması bence ihtimal dışı. Amerika-Gana maçı ise 3 ihtimalli olur. Ben dün akşam Almanya karşısında iyi mücadele eden Gana'yı bir adım önde görüyorum.

Bugunun 17:00 maçları izlemeye değer. Italya'nın da bulunduğu F grubunda 4 takımın da bir üst tura çıkma şansı var. Eğer Italya grup ikincisi olursa Almanya-Ingiltere'den sonra bir de Hollanda-Italya maçı izleriz 2.turda.

22 Haziran 2010 Salı

Seyrantepe'de Bir Gece Vakti


İkinci Maçların Ardından

İlk maçlarda yaşadığımız umutsuzluk, mutsuzluk, can sıkıntısı gibi kavramlar ikinci maçların başlmasıyla birlikte kayboldu. Artık vuvuzella sesi bile sinirlerimizi bozamıyor. Yağmurlar da başladı ikinci maçlarla. Bir başka güzellik de artık 14:30 maçlarının bitmesi. Bugun itibariyle başlayacak olan üçüncü maçlar, aynı gruptaki takımların aynı saatte oynamasından ötürü 17:00 ve 21:30'da olacak. Önümüzdeki 4 gün, her gün 17:00 ve 21:30'da ikişer tane olmak üzere dört maç var.

Ilk 16 maçta atılan 25 gole karşılık ikinci 16 maçta 42 gol atıldı. İkinci maçların en büyük sürprizleri Fransa ve Almanya'nın mağlup olması ve Ingiltere ile Italya'nın berabere kalması oldu. Arjantin, Hollanda, Brezilya ve Şili 2'de 2 yaparken Ispanya ve Portekiz ilk galibiyetlerini aldılar. Gol krallığında 3 golle Arjantinli Higuain önde giderken onu 2 golle Forlan (Uruguay), Asamoah Gyan (Gana), L.Fabiano (Brezilya) ve David Villa (Ispanya) izliyor.

Üçüncü maçlardan sonra grup liderleri ve ikincileri çapraz eşleşecekleri için son maçlar çok önemli. Statü gereği G Grubu (Brezilya-Portekiz-Fildişi-K.Kore) lideri H Grubu (Şili-Ispanya-Isviçre-Honduras) ikincisi ile oynayacağı için H grubundaki Şili-Ispanya maçı kupanın gidişatı açısından çok kritik bir yerde olacak. Aynı şekilde A grubu ikincisi B grubu lideri Arjantin'le oynayacağı için bugunkü Meksika-Uruguay maçı da çok kritik.

21 Haziran 2010 Pazartesi

Elano

Belki de kupayı kazanacak takım olan Brezilya ile ilk 11'de çıktığı iki maçta 2 gol atıp 1 asist yapmak azımsanacak bir başarı değil. Sezon boyunca Galatasaray'da oynadığı ön libero bölgesinin aksine Brezilya ile hep ön tarafta oynuyor. Portekiz maçında eğer sakatlığı geçerse, Kaka cezalı olacağı için 10 numara pozisyonunda oynayacak Elano. Yıl boyunca Galatasaray'da göremediğimiz bu performansın müsebbibi teknik direktör Dunga mı acaba ? Yoksa kolay kolay eleştir(e)mediğmiz Rijkaard'da mı aramak lazım problemi bilemedim ? Ya da Elano mu istemiyor bizim topraklarda oynamayı ?