30 Nisan 2009 Perşembe

Takimdan Ayri Duz Kosu

Pazartesi gunune kadar takimdan ayri duz kosu...

Roma'ya Dogru

Sali aksamki Barcelona-Chelsea maci belki beklenildigi kadar gollu gecmedi ama futbol zevki acisindan kusursuza yakindi. Barcelona'nin her zamanki bol pasli, bas donduren futbolu karsisinda Chelsea ilk maci deplasmanda oynamanin verdigi avantajla gol yememek icin oyunu kilitlemeyi tercih etti. Buna ragmen iki takim da hatiri sayilir sayida gol pozisyonlari yakaladilar. Rovansta Chelsea tekrar oyunu kilitleyip maci uzatmaya tasimayacagina gore daha acik ve daha da zevkli bir rovans bizi bekliyor. Kendi evinde oynayacagi icin acik oynayacak olan Chelsea acaba Barcelona tehlikesinin farkinda mi ?
Dun aksamki Manchester United-Arsenal maci da ayni sekilde keyifli ve hizli ama Sali aksamki mactan farkli olarak tek gollu gecti. Manchester'in ilk 20 dakikadaki bogucu baskisi golu getirdi ve macin kalaninda 1-0'in verdigi rahatlikla oynadilar. Arsenal macin sonlarina dogru biraz etkili olmaya calisa da Rio Ferdinand onderligindeki "diri" Manchester defansi onlara gol sansi tanimadi. Iki ayakli maclarin ilkinde evde alinan 1-0'lik sonuc her zaman icin cok buyuk avantajdir. Deplasmandaki ikinci macta bulacagin tek gol, rakibin "baska gol yemeden" 3 gol atmasini gerektirir. C.Ronaldo, Rooney, Tevez, Berbatov gibi oyunculariniz varsa ve gol atmak zorunda olan bir rakibe karsi oynayacaksaniz 1 gol bulmaniz cok zor degil gibi gozukuyor. Ilk maclar sonunda herkesin hayalini kurdugu Barcelona - Manchested United finali cok da uzak degil gibi gozukuyor sanki...

29 Nisan 2009 Çarşamba

Helallik

Dun istifa eden Ersun Yanal futbolcularla yaptigi son toplantida herkesten helallik istemis. Tum futbolcular haklarini helal etmis ama Giray Kacar cikip hakkini helal etmedigini soylemis. Bunun uzerine de Ersun Hoca acik yurekliliginden dolayi Giray'a tesekkur etmis.
Gecen sezonun transferin en gozde isimlerinden biriydi Giray. Herkes 3 buyuklerden biri alacak diyordu ki Trabzonspor'a gitti. Trabzonspor'daki mevcut stoperleri kesebilecek durumdaydi fakat ayni donemde Galatasaray'dan Song ve Bursaspor'dan Egemen'i de kadrosuna katan Trabzonspor'da Giray bir anda 3.stoper durumuna dustu. Song da Egemen de devamliligi cok yuksek olan oyuncular oldugu icin ve Trabzonspor takimi da iyi gittigi icin (Ersun Yanal istifa etse de hala ligde 3.siradalar ve UEFA Ligi icin buyuk avantajlari var) sezonun buyuk kisminda yedek kaldi. Song'un dinledigi 2 hafta onceki macta bir de gol attigi halde ertesi hafta Ersun Yanal tekrar tercihini Song'dan yana kullandigi icin bu helallik meselesi ortaya cikmis olabilir. Anadolu insani icin cok onemli bir kavramdir "hakkini helal etmek veya etmemek". Giray belki de kaybolan 1 senesinin intikamini kendince hakkini helal etmeyerek aliyor...

28 Nisan 2009 Salı

Turbulans

Sivasspor-Trabzonspor macindaki 2.golden once taca cikan topu seri bir sekilde Mehmet Yildiz'a vererek gole buyuk katki yapan Omer Faruk Uzunoglu demis ki ; "Zaten her karşılaşma öncesi Bülent Uygun ve Ahmet Bingöl hocamız bizim ile bir toplantı yaparak neler yapmamız gerektiğini anlatıyor. Bülent Hoca bize çok değer veriyor. Bizim ve Sivasspor'un gelişmesinde çok önemli bir faktör, bize karşılaşma öncesi 'Kesinlikle size verilen görevi en iyi şekilde yapın. Futbol sahada güzel, topu oyuna ne kadar erken sokarsanız o kadar iyi" diyerek karşılaşmayı güzeleştirmek için neler yapacağımızı anlatıyorlar." Acaba Sivasspor onde oldugu zaman da son dakikalarda ayni serilikle topu oyuna sokmalarini tembihliyor mu Bulent Uygun ?

Koreografi Denince

Galatasaray ve Fenerbahce taraftarlari gazeteden yaptiklari sapkalarla mac seyrederken Eskisehir tribunlerinde koreografiler yapilirmis. En son oynadiklari Besiktas macinda yaptiklari "Sevdan Bir Ates" koreografisi (ki ayni anda statta da bu sarki caliniyordu) bir kez daha EsEs'in bu lige ne kadar yakistigini gosterdi.




Bir kale arkasi veya maraton tribunune boydan boya klubun yaptirdigi bayragi acmak degildir koreografi. Sadece takiminin rengini ifade eden 2 renk karton kaldirmak hic degildir. O gune, o maca, o ana ait bir seyler yansitmak, rakip oyuncunun caktirmadan da olsa senin tribunlerine bakmasini saglamak ve tarihin (artik internetin oldu gerci) sayfalari arasinda yerini alabilmektedir dogru koreografi.

Istanbul'daki statlarda yapildigi zaman da cok guzel gozukuyor suphesiz ama Anadolu'da bir statta boyle goruntulere rastlamak bizim gibi "Ultras"lar icin ayri bir zevk...

27 Nisan 2009 Pazartesi

Kac Beden Buyuk ?


Bulent Korkmaz'in Galatasaray'a teknik direktor oldugu gun sevinmeyen Galatasaray'li yok gibiydi. Ali Sami Yen'de lig sonuncusu Kocaeli'den 5 yiyen takimda artik "yakisikli" teknik direktor Skibbe'nin yeri yoktu. Onun yerine "Cesur" Bulent Korkmaz'in ismi bile milyonlari heyecanlandirmaya yetmisti. Ciktigi ilk macta Bordeaux'yu efsanevi bir sekilde kupanin disinda itmesi (her ne kadar 5 dakikada 2 gol yense de) herkesi ayaga kaldirdi fakat Bordeaux macindan sonra gittikce dusen performans yine ayni milyonlari hayal kirikligina ugratti.


Kimse Bulent Korkmaz'dan mucize beklemiyordu zira 7 aydir Skibbe ile idman yapan (veya yapmayan) bir takima 3 gunde kondusyon yuklemesi yapmak mumkun degildi. Ama nerdeyse her macta cikardigi ilginç 11'ler ve yine her macta yaptigi garip oyuncu degisiklikleri "Bulent Korkmaz'la bu is zor" yorumlarini arttirdi. Once Lincoln'u kusturmesi, sonra Arda 3+1 mac ceza alinca ayni Lincoln'e sarilmasi; hafta ici Ayhan Akman'la basina acik idmanda kavga etmesi (Ayhan'in Ankaraspor macindaki kotu performasi buna baglanabilir mi bilinmez) ve son olarak 1-0 onde goturdugu macta iyi oynayan, gayret gosteren ve topu rakip ceza sahasi civarlarinda tutan tek oyuncu olan Baros'u oyundan almasi ve Baros'un soylene soylene oyundan cikip kulubeye bile bakmadan direk soyunma odasina gitmesi...

Bitime 5 mac var ve ikinci Besiktas'la puan farki simdilik 7. Sampiyonluk zaten gitmisti, Sampiyonlar Ligi de galiba dun aksam 89.dakikada gitti. Elde sadece UEFA Ligi kaldi. 3 Ankara takimi ustune Besiktas ve Sivas maclarindan UEFA Ligi bileti cikarsa Bulent Korkmaz'i basarili sayip seneye de onunla devam ederler mi gorecegiz. Bulent Korkmaz'in teknik/taktik anlayisi bir yana, bir de giyim tarzina dikkat etmek lazim. Kumas pantolon ustu montla basladigi macerasina bir donem Guardiola tarzi gomlek+kravatla devam edip dun aksam esofmana gecis yapti. Acaba "Galatasaray'a Teknik Direktorluk Ceketi" birkac beden buyuk mu geldi ?

26 Nisan 2009 Pazar

Anadolu Ihtilali Vs. Mustafa Denizli

Sivasspor'un dunku 3-0'lik Trabzon galibiyetinden sonra artik herkes ayni seyi sormaya basladi. Gercekten de sonunda 4 buyuklerden baska bir sampiyon cikacak mi ? Kimilerine gore Sivasspor ligin buyuk kisminda en iyi futbol oynayan takimdi. Kimilerine goreyse oyle abartildigi gibi bir futbol oynamiyor ama kazanmasini biliyordu. Yine bazilari Galatasaray ve Fenerbahce'nin bu kadar kotu oldugu bir sezonda bu cikisin normal oldugunu soylerken bazilariysa Sivasspor'un gecen senenin uzerine koyarak bu seneye geldigini soyluyor. Kim ne derse desin 29 macta 60 puan alip 5 hafta kala hala lider olmak kolay degil. Havasindan mi, suyundan mi, hocasindan mi, baskanindan mi, taraftarindan mi yoksa "turbulans" isimli idmanlardan mi bilinmez ama gorunen o ki Sivas sehri o adini anmak istemedikleri sampiyonluga inanmis. 2000-2001 sezonundaki Gaziantep cikisindan sonraki en ciddi cikis bu sene Sivas'in cikisi. Gecen senekinden farkli olarak bu sene tecrubeli Sivas. Isin icinde olan herkes her an bir "celme" yiyeceklerini dusunup konusmadan once biraz dusunuyorlar. Futbolcular hemen havaya girmesinler diye sampiyonluk kelimesi telaffuz edilmiyor. Onun yerine Bulent Uygun surekli "ihtilal" kelimesini kullaniyor. 2001 Nisan'indaki Gaziantep'in sampiyonluk umutlarini bitiren Fenerbahce-Gaziantep macindan sonra (Kadikoy'deki 3-0'dan 4-3 olan mac) Gaziantep'te sokaklarda Fenerbahcelilerin sevinc gosterileri vardi. O zaman Gaziantep sehri bile inanmiyordu ki sampiyonluga Gaziantep'li futbolcular inansindi. Tesadufe bakin ki o zaman Gaziantep'i yenerek sampiyonlugu yakalayan Fenerbahce'nin basinda Mustafa Denizli vardi. Galatasaray,Fenerbahce ve Besiktas'ta gecirdigi uzun yillar ve yasadigi buyuk basarilara karsin hala Altayli Buyuk Mustafa olarak bilinen (belki de bilinmek istenen) Mustafa Denizli bu kez Besiktas'in basinda Anadolu Ihtilali'ni engellemeye calisiyor. Bir kez daha bunu basarabilirse bir daha Anadolu'ya gidebilir mi bilinmez...