25 Eylül 2009 Cuma

Hayal Mi ?

23 Eylül'de Galatasaray'ın resmi web sayfasında yayımlanan idman raporunda şaşırtıcı bir haber vardı. Tobias Linderoth Çarşamba akşamı yapılan antrenmanın tamamına takımla birlikte katılmış. Galatasaray'a geldiği F.C Copanhagen takımı ile 3 sezonda 82 maça çıkan (4 de gol atan) Linderoth, Galatasaray'da malum sakatlıkları yüzünden bugune kadar sadece 17 maça çıktı. Bu sezon başında kalça sakatlığı geçti derken Ali Sami Yen'deki Talinn maçında bu kez de dizinden sakatlandı.

Galatasaray'da Ayhan sakatlandıktan sonra oynayan ön liberolar Mustafa Sarp ve Mehmet Topal hemen hemen aynı tipte oyuncular. Kasımpaşa gibi bir rakibe karşı oynarken dahi defans dörtlüsünün önünde oynayan bu ikiliden hiçbirisi Ayhan gibi topu ve takımı ileri çıkaramaıyor. Bu yüzden de defans ve hücüm hattı arasındaki mesafe Galatasaray'ın canını sıkıyor. Sakatlıktan kurtulmuş, Danimarka'daki gibi istikrar abidesi bir Linderoth'un takıma katılıp bu probleme çözüm olması bir hayal mi acaba ?


24 Eylül 2009 Perşembe

Beşiktaşlı Akif

Çeşitli örneklerini geçen sezon da görmüştük. Galatasaraylı "Koca Anıl" için Fenerbahçeliler pankartlar açmış, www.antu.com 'da yardım çağrıları yapmıştı. ultrAslan da Beşiktaşlı Akif için benzer bir çağrıda bulunuyor. Farklı renklerin peşinde olsalar da önemli olan insan hayatı.

23 Eylül 2009 Çarşamba

Massimo Busacca

Bizde bir dönem Serdar Tatlı sert mizacıyla dikkat çekerdi. Futbolculara bağıran, hatta arada küfür eden bir hakemdi. Ama hiç böyle bir hakemimiz olmadı. Belki ilerde bizimkiler de Avrupa'da üst düzey maçlar yönettikten sonra gelip kendisine söven taraftara hareket çekerler...

22 Eylül 2009 Salı

6.Hafta

6.hafta sonunda Erich Maria Remarque'ın da dediği gibi "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok". Galatasaray ve Fenerbahçe'nin kayıpsız liderlikleri devam ediyor. Fenerbahçe uzun yıllar sonra, Galatasaray ise tarihinde ilk defa 6'da 6 yaptı. Fenerbahçe 5.haftadaki Bursa maçındaki 1-0'lık tarifeyi I.B.B'ye de uygularken Galatasaray da Beşiktaş ve Panathinaikos maçlarındaki gibi (bu sefer zor da olsa) yine 3 gol attı. Aynı şekilde, geçen sezonun şampiyonu Beşiktaş ve ikincisi Sivas'ın serbest düşüşleri devam ediyor. Her iki takım da haftayı kendi seyircilerinin önünde mağlubiyetle kapadı.

Uzun bir aradan sonra ilk defa bu hafta içini boş geçirecek Galatasaray ve Fenerbahçe. Yavaş yavaş artmaya başlayan maç trafiğinde yine uzun bir zaman böyle bir ara bulamayacaklar. Her iki takım için de dinlenmek ve sakatlarına tekrar kavuşmak için iyi bir fırsat. Beşiktaş ise biraz daha şanslı bu konuda zira 7.haftada Ankaraspor'la oynaması gerektiği için bu haftayı boş geçirecek. Bu kadar tantananın üstünde bir de Ankaraspor'a puan kaybetselerdi bu sefer Denizli'yi kimse tutamazdı. Bu haftayı dinlenerek geçirip 30 Eylül'de deplasmanda oynayacağı CSKA maçına hazırlanacaklar.

Lige kötü başlayan ama geçen hafta I.B.B'ye 6 gol atan Trabzon'da yükseliş devam ediyor. Kendi sahalarında Antalya'yı 3 golle geçerken golcülerine ve 2 asist yapan yeni transfer Gabric'e kavuşmaları gelecek için umut verici. Uzun süredir sakat olan Yattara'nın da takıma katılmasıyla bu sezon 3.lük için en kuvvetli aday olacaklar.

Sezona iyi başlayan Eskişehir, Bursa ve Gençlerbirliği de ilk haftalardaki başarılarının tesadüf olmadığını gösterdi. Gençlerbirliği'ne nazaran seyirci avantajları büyük olan Eskişehir ve Bursa'nın da bu sezon Trabzon'la keyifli bir mücadelesi olacaktır. Genelde her sezon istikrarsızlıktan çeken Gençlerbirliği'ni bu sezon da aynı problem bekleyebilir.

Lige yeni gelen 2 takımın seyircisiz oynadığı maçtan gol sesi çıkmaması kimseyi şaşırtmadı. Birbirine denk iki takımın mücadelesi bir de sessiz oynanınca gol atmak zordu. 2 ayda kendisine kardeş olan Ankaraspor'un nerdeyse dişe dokunur tüm futbolcularını alan Ankaragücü'nde ise beklenen galibiyet bir türlü gelmiyor. 6 maç sonunda 3 beraberlik + 3 mağlubiyet alan takımda galiba tüm konsantrasyon 30 Eylül'de yapılacak olan Ankaraspor duruşmasında. Zira yeni başkan Ahmet Gökçek'in teknik direktör Hikmet Karaman ile olan husumetini bilmeyen yok. Ankaraspor'un durumu (müspet ya da menfi) çözüldükten sonra yeni teknik direktör arayışları başlayacaktır.

Konsantrasyon

Bir kısım medya Kasımpaşa'nın küçümsendiği için maçın zor geçeceğini söylerken bir kısımsa maçın yine "üst" olacağini belirtiyordu. 120 liralık biletler yüzünden Galatasaray taraftarının maça olan ilgisi düşük seviyede kalınca Kasımpaşa-Galatasaray maçından çok Kasımpaşa-I.B.B maçına benzedi dün akşamki karşılaşma.

Galatasaray, maçın kilidini açacak ve bu sezonki olası gol rekoruna büyük katkı sağlayacak fırsatı henüz 8.dakikada buldu. Ali Güneş'in harika kurtaşını göremeyen İlker Meral'in dün akşamki maç için "alt" oynadığı çok barizdi. Zira aynı İlker Meral (başka İlker Meral de olmasın lütfen), aynı Ali Güneş'i bir de 58.dakikada oyundan atamadı. Bunların yanında yine kaçan Galatasaray golleri ve olan Kasımpaşa golü maçın seyrini değiştirdi. İkinci yarıya Nonda-Keita hamlesi ile başlayan Rijkaard, ibrenin Galatasaray'a dönmesini kolaylaştırdı.

İki tane çok kritik, sonucu direkt etkileyecek hakem hatasının olduğu bir maçtan sonra Galatasaray'ın dünkü maça ne kadar konsantre olduğunu anlamak zor. Zira 8.dakikada Ali Güneş atılsa ve penaltı gol olsaydı, şu anda bambaşka şeyler yazıyor olurduk. Aynı şey, 58.dakika için de geçerli. Lakin Galatasaray'daki maç kazanma arzusu ve konsantrasyonu 3.golde kendini gösterdi. Durum 2-1'ken, son dakikada kontraya çıkan Servet ve Sabri'yi başka türlü izah etmek zor.

20 Eylül 2009 Pazar

Levent Erdoğan

Beşiktaş camiasının ulu ismi Levent Erdoğan yine konuştu. Geçen sezonki Metalist maçından sonra "sorumlular istifa etsin" diyerek Ertuğrul Sağlam'ın gitmesini sağlayan Erdoğan dün akşam yine vecize niteliğinde sözler söyledi.

"Başkanı seviyorum, insanlığına söyleyecek hiç bir şeyim yok. Ancak bu tablodan sonra görevi bırakması gerek. Görevi bırakmazsa da, 2010’da yapılacak genel kurulda aday olmayacağını açıklamalı... Başarısızlığın sorumlularını herkes biliyor, benim söylememe gerek yok. Mustafa Denizli aldığı paraları geri vermeli. Biz geçen sezon teknik direktör Mustafa Denizli’nin yetenekleriyle değil, milyonlarca taraftarımızın dualarıyla şampiyon olduk, çifte kupa kaldırdık..."

Başkanın ve teknik direktörün istifa etmesi gerektiğini söyleyen Levent Erdoğan kendisinin istifa etmesinin söz konusu olmadığını da eklemiş. Bir sonraki demecini merakla bekliyoruz...

462 Dakika

17 Ağutos'ta oynanan Antalya maçının 78.dakikasından bu yana geçen 462 futbol dakikası. Sırasıyla Gençlerbirliği, Gaziantep, Galatasaray, M.United ve Kayseri maçları. 5 tane koca 90 dakika (bu maçlara eklenen uzatmaları saymıyorum) ve Antalya maçının son 12 dakikası. Tam 462 dakikadır bir tane bile gol atamadı Beşiktaş.

Her maça ayrı bir onbir, ayrı bir sistem, ayrı bir kaos ile çıkan Beşiktaş'ta bir Fink önlibero oynadı, bir Tabata ; bir Bobo kadro dışı kaldı (ya da kampı terk etti), bir 5,5 milyon euro'ya alınan Ismail Köybaşı. Biraz Ibrahim Üzülmez sol bek oynadı, biraz Ekrem Dağ. Büyük umutlarla geri gelen Nihat da gol bulamadı, Nobre&Bobo ikilisi de. Ve son olarak geçen senenin büyücüsü Yusuf Şimşek. O da olmadı, olmayınca olmuyor sözünü doğrularcasına.

Ligde ilk 6 hafta geride kaldı. Bugun Fenerbahçe ve/veya yarın Galatasaray da kazanırsa aralarındaki puan farkı 12 puana çıkacak. Daha geçen hafta "büyük bir kayıp ve fark yok, planladığımız yerden sadece 3 puan gerideyiz" diyen Denizli, dün akşam maçtan sonra istifa etmeye hazır olduğunu söyledi. Haftaya maç Ankaraspor'la olduğu için boş gececek Beşiktaş. Bu vesile ile belki ligdeki ikinci 3 puanını alır. Zaten herhangi başka bir deplasmana gitseydi, bu oyunla, bu zihniyetle, bu moralle 3 puan alması imkansıza yakındı.