Trabzonspor : Sezona Hugo Broos ile kötü bir başlangıç yapan Trabzon'da fatura 3 hafta önce Belçikalı'ya kesildi. Sylva, Egemen, Song ve Gökhan Ünal gibi oyuncuların kadro dışı kalmasından sonra yıllardır tüm Trabzon halkının dilindeki hoca olan Şenol Güneş'in gelmesiyle hava biraz değişti. Yönetim tarafında 3 hafta önce kadro dışı bırakılan Song'un yine aynı yönetim tarafından Şenol Güneş geldiği zaman takıma kaptan yapılması da sadece Trabzon'da görülebilecek olaylardandır. Sezon başında herkesin umut bağladığı Yattara'nın bir türlü geçmeyen sakatlığı ve forvetlerin (özellikle Umut Bulut'un) haddinden fazla gol kaçırması bu kadar çok puan kaybının sebeplerinden yalnızca ikisi. İçerde oynadıkları 9 maçta sadece 4 galibiyet ve 2 beraberlik alması taraftarın her geçen maç daha da sabırsız davranmasına sebep oluyor.
Gençlerbirliği : Eskinin kariyerli futbolcularından Thomas Doll ile sezona beklenenden iyi başladılar ve ilk mağlubiyetlerini 8.haftada Fenerbahçe'den aldılar. Orta sahayı Mustafa Pektemek ve Harbuzi ile kurup forvette Kahe ile sonuca giden Gençler, çoğu zaman dirençli ve açık futbolu ile alkış aldı. İlk yarının son maçında 10 dakika içinde kaçan 4 net gol pozisyonundan yararlanıp Galatasaray'ı yenebilselerdi; Trabzon'un da üstünde olacaklardı.
I.B.B : Her sezon olduğu gibi, bu sezon da istikrarsızlık abidesi bir takım oldu I.B.B. Sezona başlamadan önce Erman Kılıç'ı Sivas'a, Tjikuzu'yu ise Trabzon'a kaptırarak biraz güçten düştüler. Kimsenin sevmediği olimpiyat stadında maçlarını 300 kişiye oynadıkları için genelde deplasmanlarda daha başarılı oldular. 5.haftada Trabzon'dan, 10.haftadaysa Bursa'dan 6 gol yiyerek enteresan bir istatistiğe imza attılar. Bunun dışında kalan 14 maçta sadece 13 gol yemeleri aslında iyi bir defansları olduğunun göstergesi.
Eskişehirspor : Ümit Karan, Mehmet Yılmaz, Youla ve Burak Yılmaz gibi 4 tane ligin etkili golcüsünü kadrosunda barındıran Eskişehir'de sakatlık bütün planları bozdu. İlk 7 haftada mağkubiyet yüzü görmeyen takıma ilk yenilgiyi 8.haftada Kayseri yaşattı. Etkili ve genelde maç sonuna kadar destekleyen taraftarına karşın içerdeki maçlarda beklenen seriyi yakalayamadılar. Ümit Karan ve Mehmet Yılmaz'ın sakatlıklarına bir de son haftadaki Diyabakır maçından sonra Youla'nın şehirden kaçışının eklenmesi Rıza Hoca'nın ikinci yarıya yönelik planlarında biraz sıkıntı yaratabilir.
Antalyaspor : Şifo Mehmet ile istikrarı yakalama peşinde olan Antalya, hemen hemen geçen sezonki gibi bir grafik çizdi ilk yarıda. Kötü durumdaki Galatasaray'a dahi evinde 2-0'dan 3-2 maçı vererek Antalya'nın korkulan bir deplasman olmadığını gösterdiler. Geçen seneki golcüler Ali Zitouni ve Djehua'ya bir de Necati Ateş'i ekleyip 16 maçta 21 gol attılar. Yalnızca 3 beraberlik alıp 7 mağlubiyetlerinin olması berabere giden maçlarda skoru korumak için pek de çaba göstermediklerinin bir göstergesi.
Gaziantepspor : Sezon başında Tabata ve Ismail Köybaşı'yı Beşiktaş'a yüklü bonservislerle satıp; Bekir İrtegün'ü Fenerbahçe'ye bedavaya kaptıran Antep, 3 tane Brezilyalı futbolcusu ise ilk yarı boyunca skor üretmeye çalıştı. Geçtiğmiz sezonlarda korkulan bir deplasman olan Gaziantep şehri, ilk yarının ilk maçında Galatasaray'a 3 puan hediye ederken, Fenerbahçe'ye son dakika füzesi ile ilk mağlubiyetini tattırdı. İlk yarının sonu itibariyle üst sıraları zorlaması zor gözüken ekibin ikinci yarı ne kadar etkili olacağı merak konusu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder