Bugunkü gazetelerin çoğunun manşetinde yazan "Ikisine de yaramadı" yorumuna katılmam mümkün değil. Belki beraberlik golünü 82.dakikada yemek Galatasaray'ı biraz üzmüş olabilir ama maç başlamadan beraberlik teklif edip kabul cevabı alacağınız cok fazla Galatasaraylı vardı.
Seyirci avantajı ile oyuna başlayan Beşiktaş, yine Denizli'nin enteresan bir kadro denemesine kurban gitti. Tello'nun oyunda kaldığı sürece hiçbir olumlu hareket yapmaması, Tabata'nın da kenarda beklemesi Beşiktaş'ın tüm hücum organizasyonlarının Ernst-Fink ve Uğur'un yaptığı hatalar yüzünden Ekrem'in bindirme ve ortalarından geldi. Denizli'nin 60'tan sonra oynadığı Bobo, Nihat ve Yusuf kartlarıysa beklenen yüklenmeyi yaratamadı.
Buna karşılık Galatasaray, ilk 20 dakikadaki baskıyı atlattıktan sonra özellikle oyunu ilk yarıda kilitlemeyi tercih etti. Maçın genelinde de Arda, Elano ve Keita gibi fark yaratan oyuncularla topu ilerde tutup Beşiktaş'ın top tüfek üzerine gelmesini engellemeye çalıştı. Arda'nın sakatlanıp çıkmasından sonra Rijkaard'ın Elano'yu oyundan alması ne kadar anlamsızsa, Jo'nun oyuna girdikten sonra yaptıkları ilerisi için o derece umut vericiydi.
Sonuçta Galatasaray iki A.Madrid maçı arasında gittiği İnönü'den 1 puanla döndü. Arda'nın sakatlığı ciddi olmadığı takdirde kaybedilen bir şey yok. Beşiktaş'tan bir sezonda 4 puan almak kesinlikle başarısızlık değildir. Beşiktaş'ın bugun bir eksik maçı ve hükmen kazanacağı Ankaraspor maçları sonrasında tekrar potaya girmesi kimse için süpriz olmayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder