Sezon başında Rijkaard'ın "rotasyon" kavramıyla yatıp kalktığımız dönemlerde bile işin bu boyuta varacağını düşünmemiştik. Tabi ki bunda yaşanan sakatlıkların büyük payı var. Bugun Baros ve Kewell sakatlıklar, Keita da Afrika Kupası yüzünden dün akşamki maçı kaçırmasa bu derece rotasyon göreceğimizi sanmıyorum.
Sağ bek başlayan Uğur sol bek, sol bek başlayan Caner sol açık, sol açık başlayan Arda forvet arkası, yine sol açık olarak sonradan oyuna giren Dos Santos da forvet olarak bitirdi maçı. Jo'nun rakip defans için son derece rahatsız eden hareketli oyunu ve Dos Santos'un hızlı içeri girişleri ilerisi için umut verdi. Elano'nun artık takıma ısınması ve topu ileriye taşımadaki başarısı her ne kadar sevindirici olsa da defanstaki kronik hatalar hala can sıkıyor.
Rakip Denizli'nin fiziksel olarak oynadığı 17 maçta sadece 4 beraberliği var. Ankaraspor'u kağıt üstünde yenmişler ve hızlı bir şekilde kümeye doğru ilerliyorlar. Böyle giderlerse zaten son 4-5 maçları formalite maçı haline gelecek. Yani kümede kalmak istiyorlarsa maç kazanmaları gereken en kritik döneme girmiş durumdalar. 3 büyüklerle oynanan maçların yüksek motivasyonu, tamamen dolu bir stat ve mükemmel zeminle beraber çok iyi mücadele örneği gösterdiler. Galatasaray'ın bocaladığı dakikalarda 2.golü bulsalardı, kontra ataklardan Youla ile farka bile koşabilirlerdi.
31 Ocak - 28 Şubat arasındaki süreçte sırasıyla Denizli, Antalya, Kayseri, Antalya, A.Madrid, Beşiktaş, A.Madrid ve Kasımpaşa maçları var Galatasaray'ın. Bu 8 maçın 3'ü içerde, 5'i deplasmanda. Yeni transferlerin takıma uyum sağlaması için 29 günde 8 maçtan daha iyi ne olabilir ki ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder