Tüm liglerde yavaş yavaş perdeler inerken şampiyonlar da haliyle bir bir belli olmaya başladı. Almanya'da B.Munih'ten sonra Ingiltere'de Chelsea kupayı götürdü. Aynı anda başlayan M.United maçından zerre kadar etkilenmeden kendi oyunlarını sahaya yansıttılar. 32'de Lampard'ı kaleye 5 metre kala indirip hem takımını 10 kişi bırakan hem de Chelsea'nin farka koşmasını sağlayan Caldwell kutlamaların erken başlattı. Gol krallığına koşan Drogba'ya o penaltıyı attırmayan Lampard bugun bazılarınca eleştirilmiyorsa bu Drogba'nın aç kurt gibi gol atmak istemesindendir. Attığı ilk goldeki mucadele ve çaba takdire şayandı. M.United da 4 tane attı ama boşa gitti ne yazık ki. Artık evlerinde Chelsea'ye kaybettikleri maçı hatırlayıp dururlar.
Ispanya'da ise 10 kişilik Sevilla karşısında 3-0 öne geçen Barcelona tam kutlamalara erken başlıyordu ki durum bir anda 3-2'ye geldi. Pique'nin Kanoute'yi iki eliyle ittiği pozisyonda penaltıyı çalamayan hakem muhtemelen bu sene de kupanın Katalonya'ya gitmesine sebep oldu. Haftaya Nou Camp'ta Valladolid'le kapanışı yapacak olan Barcelona büyük ihtimalle 4-5 farklı bir galibiyetle kupayı kaldıracaktır.
Italya'da Inter az daha şampiyonluğunu son haftayı beklemeden ilan ediyordu ama Roma'da kaptan Totti'nin sayesinde geri dönen Roma bir hafta daha kovalamayı tercih etti. 4 gün önce kupa finalinde Balotelli'nin canına kast eden Totti'ye kupada 4 maç oynamama cezası verilmesi ise enteresan. Demek ki orda kupada görülen kırmızı kartlar bir sonraki resmi maça değil de sadece gelecekteki kupa maçlarına tesir ediyor.
Türkiye'de ise Fenerbahçe Ankara deplasmanından güle oynaya döndü. Bilica-Lugano ikilisinin arasında Ilhan Parlak gibi yırtıcı(!) bir oyuncuyu tek forvet olarak oynatmayı tercih eden Roger Lemerre, Vassel ve Murat Duruer'i oyuna almak için 70 dakika bekledi. Bursa'nın 3 puanı oynamadan kazanması, matematiksel olarak şampiyonun ilan edilmesini engelledi. Son hafta evinde Trabzon'u misafir edecek Fenerbahçe hem şampiyon olur hem de kupanın intikamını alır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder