5 gün önce kendi liginin son şampiyonu ile oynuyorsun. Daha 2.dakikada gelen bir gol atıp, ilk devrenin kalanını adeta bir antrenman maçı gibi geçiriyorsun. Bu arada rakip goller kaçırıyor ama sen ikinci yarı başında 2 gol daha atıp, hiç de iyi oynamadığın maçtan 3-0'lık galibiyetle ayrılıyorsun. 5 gün sonra UEFA Ligi ilk maçında Yunanistan Ligi lideri (3 maçta hiç gol yemeden 3 galibiyet) Panathinaikos ile 50.000 seyircinin önüne çıkıyorsun. 5.dakikada defans hatasından ilk golü bulup, ilk yarının kalan bölümünde % 100'lük gol pozisyonları kaçırıyorsun. Rakibin sadece duran toplardan kaleni yokladığı devreden sonra ikinci yarı başında bir ara top ve üstüne kaleciyi kontrpiyede bırakan bir frikikle durum yine 3-0 oluyor. Bu arada rakip Vanspor değil, senin de savunman Italya savunması olmadığı için kaçınılmaz gol pozisyonları verip, güzel bir ara topundan maçtaki tek golü yiyorsun. 5 gün arayla üst düzey iki rakiple oynayıp 6 gol atıp 1 gol yemek, hem de bugune kadar toplam 2 gol atıp 12 (oniki) asist yapan kaptanını 61.dakikada oyuna alarak, nerden baksan sinir bozucu.
Yakında Linderoth gibi sakatlanması haber değeri taşımayacak olan Emre Güngör'ün yerine stopere Hakan Balta'yı çekip sol beke Caner'in yerine Uğur'u alan Rijkaard, hala milli maç yorgunluklarını üzerlerinde atamayan Arda/Elano ikilisini idareli kullanarak bir kez daha kalitesini ispatladı. Sağ bekte Leto'dan nerdeyse her pozisyonda çalımı yiyen Sabri ise mücadelesi ve hırsıyla rakibini yıldırmaya çalıştı. Geçen sezonun aksine bu sezon çok sakin ve sadece topunu oynayan Sabri, kenarda hazır kıta bekleyen Uğur ve Serkan Kurtuluş'u daha çok bekleteceğe benziyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder